Etkili zaman yönetimi, bir yönüyle de beynimizi ve enerjimizi yönetmekle ilgilidir. Dikkatimizi yönetmek, zamanımızı, enerjimizi daha verimli kullanmak, önceliklerimizi belirlemek, ertelemeyi azaltmak ve her gün daha fazlasını başarmak için nörolojik (sinirbilim) araştırmalarının verilerini kullanmayı öğrenebiliriz. Bunu öğrenme ile ilgili eğitim ve atölye örneklerine de rastlanmaktadır [3] [4]. Zaman yönetimi hedef belirleme, öncelikleri belirleme, plan ve organizasyon yapma ve buna uyabilme, stresi yönetebilme, erteleme davranışı ile mücadele edebilme becerilerini gerektirir. Bu beceriler özellikle beynimizin yürütücü işlevleri ile ilgilidir. Beynin yürütücü işlevlerine “yönetici işlevler” de denilmektedir. Zaman yönetimi. bu yönetici işlevleri etkili kullanmak ile yakından ilişkilidir.
Ne yaptığımız ne zaman yaptığımız
ve nasıl yaptığımız beynin yürütücü işlevleri tarafından kontrol edilir. Zaman
yönetiminde ustalaşmak için önce zihin yönetimini anlamalıyız. Beynin ön
tarafında bulunan prefrontal korteks; davranışı planlar, yönlendirir. İnsanların
planlama ve karar verme gibi karmaşık bilişsel görevleri tamamlamasına izin
verir [5]. Bu beyin bölgesi dürtüselliği kontrol etme, kendini izleme, planlama
ve organizasyon, etkinlik değiştirme, görev başlatma, görev izleme, duygusal
kontrol, çalışma belleği, genel çalışma düzeni, vb ile yakından ilişkilidir. Prefrontal
korteksin kapasitesinin genişletilmesi, zaman yönetimi becerisinin de
gelişmesini sağlayacaktır.
Beyniniz, vücudunuzun diğer
kısımları gibi enerji kullanır. Tipik bir kişinin beyni, her saat yaklaşık 10,8
kalori kullanır [11]. Yorucu zihinsel görevler yüzünden enerjimizin tükenmesi, stres
ve diğer fiziksel tepkiler yoluyla hissedilmektedir. Öncelikleri iyi belirlemek
enerjiyi de doğru kullanmak anlamına gelir. Zaman ve enerji her gün bize
verilen iki sınırlı kaynaktır. Bu
yönüyle zaman yönetimi, bu iki sınırlı kaynağın en verimli şekilde nerede
harcandığını belirleme ile ilgilidir. Bu belirleme, planlama yapma, günlük
karar verme ve problem çözme sürecimizi yönlendirmekten sorumlu bölge olan prefrontal
korteks alnınızın hemen arkasında bulunmaktadır. Prefrontal korteks sağlıklı
işlemez ise; dürtülerinizi kontrol edemez, hedefler koyamaz, karmaşık sorunları
çözemez, hiç görmediğiniz şeyleri görselleştiremez veya yaratıcı düşünemezsiniz.
Prefrontal korteks, en çok enerji tüketen beyin bölgesidir. Prefrontal
korteksimizin düzgün çalışması için glikoza (hücrelerimiz için enerji) ihtiyacı
vardır [13].
Zaman yönetimini de içine alacak
şekilde hedef ve öncelik belirleme, plan ve organizasyon yapma konusunda
bilinçli bir şekilde çalışan prefrontal korteks korteksimiz çabuk yorulur.
Duygusal beynimiz ve dikkat dağıtıcı etkinlikler, prefrontal korteksimizin uzun
süre odaklanmış kalmasını engeller. Beynimizin duygularımızı yöneten,
duyguların etkisi altında davranmamıza neden olan bölümü “limbik sistem” adı ile
bilinir. Limbik sistem duyguları, özellikle zevki kontrol eder. Amigdala, ilkel
beyin olarak da adlandırılan bu limbik istemle ilişkili çalışan bir başka
önemli beyin bölgesidir. Amigdala özellikle korku, kaygı, stres, vb duygular
ile ilgili olan beyin bölümüdür. Amigdala son derece korku odaklıdır ve bizi
tehlikeden kurtarmak için programlanmıştır. Korku, kaygı, vb. durumlarda
amigdala, prefrontal korteksimizden önce aktive olur ve sempatik sinir
sistemimizi harekete geçirir. Sempatik sinir sistemi bedenimizin stres
tepkileri oluşturmasına neden olur. Bu tepkiler de prefrontal korteksimizin
davranışlarımız, dikkatimiz ve kararlarımız üzerindeki etkisini zayıflatır.
Kabaca beynimizin yönetici işlevlerini yerine getirme ve zamanı yönetme
konusunda prefrontal korteksimiz ile duygusal beynimiz ve amigdala arasında bir
mücadele olduğu söylenebilir [6]. Zamanı yönetme konusunda hedef ve öncelik
belirleme, çalışmaya başlama, odaklanma ve çalışmayı sürdürmekte
zorlandığımızda beynimiz duygusal beynimizin kontrolüne girmiş demektir. Yani
ya limbik sistemin etkisi ile haz ve zevk odaklı işlerle meşgul olduğunuz için
ya da amigdala etkisi ile kaygı ve stres duyguları nedeni ile yapmanız
gerekenlere odaklanma sorunu yaşıyorsunuz demektir. En temel zaman yönetimi
problemi olan erteleme davranışı da duygusal beynimizin etkisi ile ortaya çıkan
bir davranıştır. Ertelememizin nedenlerinden biri, doğal olarak zevkli olanı
yapma, anlık hazlara takılı kalma eğiliminde olmamızdır. Bir diğer erteleme
nedeni de kaygı, stres vb. duygular nedeni ile başlayamamak ve
odaklanamamaktır. Ertelemeye neden olan aktiviteler genellikle limbik sistemi
harekete geçirirken, genellikle daha az gelişmiş olan prefrontal korteks savaşı
kaybeder [8]. Kaldı ki erteleme davranışının bir zaman yönetimi problemi
olmaktan çok, duygusal bir problem olduğunu ortaya koyan çalışmalar
bulunmaktadır [7]. Bu durumlarda yönetici işlevlerimiz için duygusal beyin
etkilerini sonlandırmak ve kontrolün prefrontal kortekse geçmesini sağlamak
gerekir.
Duygusal beyin etkisinden
prefrontal kortekse geçiş için beynimize farkındalık kazandırmak, onu şimdiki
ana getirmek için yeni girdiler sağlamak gereklidir. Bunu yapmak için duygudan,
duyulara oradan da düşünceye geçiş için beynimize fırsat vermek gerekir.
Öncelikle 5-5-5 (5 saniye nefes alın, nefesi 5 saniye tutun ve 5 saniye nefes
verin) kuralını uygulayarak nefes almak önerilir. Bu kural içimizden beşe kadar
sayarak yavaş yavaş burnumuzdan nefes alıp, yine beşe kadar sayıp nefesi tutma
ve nefesi ağzımızdan beşe kadar sayarak bırakmak şeklinde yapılır. Sonrasında “5-4-3-2-1
baş etme ve farkındalık tekniği” ile duygudan düşünceye geçişte beynimize yeni
girdiler sağlayabiliriz. Bu teknik hemen çevremizden sağlayabileceğimiz 5
görsel, 4 dokunsal, 3 ses, 2 koku ve 1 tat duyusal girdileri ile ilgili bir
egzersizdir. Beş duyumuza (görme, ses, dokunma, koku ve tat) dayalı bir
farkındalık tekniğidir. Bu teknik, bizi şu anı hatırlatmaya yardımcı olmak için
beş duyumuza götürür. Egzersize çevremizde gördüğümüz beş şeye bakarak
başlanılmalıdır. Bunlar masamız, bilgisayarımız, kalemimiz, duvardaki saat, vb.
olabilir. Sonra dikkatimizi dokunabileceğimiz 4 şeye kaydırmak önemlidir.
Saçımız, yüzümüz, oturduğumuz sandalyenin dokusu, ayaklarımızın çoraplarımızın
içindeki sıcaklığı, vb. olabilir. Devamında çevremizde duyduğumuz 3 ses;
dışardan gelen çocuk sesleri, akan trafiğin sesi, kuş cıvıltıları, duvardaki
saatin tik takları, vb. olabilir. Çevremizden 2 koku, bu biraz zor olabilir.
Belki yerimizden kalkıp banyoya kadar gidip sabun koklamak, elimize kolonya
dökmek, bileğimize hoş koku sıkmak, masamızdaki kitabı koklamak gerekebilir. O
anda hiçbir şeyin kokusunu alamıyorsanız veya hareket edemiyorsanız, en
sevdiğiniz 2 kokuyu hatırlayın. En son olarak bir tat; çay veya kahvenin tadı,
naneli şeker ya da sakızın tadı olabilir. Bu egzersiz bir farkındalık aracıdır.
Bizi şimdiki zamana getirerek beynimizi endişeden kurtaracak potansiyele
sahiptir. Zihnimizin kontrolünü yeniden kazanmak için basit ama etkili bir
yöntemdir [2] [9] [12].
Bu egzersizden sonra “Şu anda
düşünsel ve duygusal olarak ne durumdayım? “Şimdi ne yapmam gerekiyor?”
sorularına cevap verip önceliklerimize odaklanabiliriz. Bir kalem ve kâğıt alıp
o gün için öncelikli çalışmalarımızı yazabiliriz. Görseller, zihni harekete geçirmenin harika
bir yoludur. Çalışmaya başlarken çalışma sonunda ulaşacaklarımızı hayal edip
görselleştirerek bir haz iklimi oluşturma gayreti ile beynimizde dopamin
salınımına yol verebiliriz. Çalışmalarımız sırasında prefrontal korteksimiz
çabuk yorulur. Bu bakımdan aralıklı çalışmak, 40-50 dakikalık bloklar ve 15-20
dakikalık aralar şeklinde bir düzenleme yapmak gerekebilir. Öte yandan çoklu
görevlerden kaçınmak, dikkatimizi önceliklerimizden başlayarak tek bir işe
vermek önemlidir.
Peki çocuk ve ergenlerden beynin
yönetici işlevleri ve zaman yönetimi ile ilgili yetişkinler kadar becerikli
olmalarını beklemeli miyiz? Bu konuda çocuk ve ergenlere biraz esnek
davranmalıyız. Çünkü beyin gelişiminin tamamlanması 25-30 yaşı bulabilmektedir.
Özellikle yürütücü işlevlerden sorumlu olan prefrontal korteks (ön lob) beynin
en son gelişen kısmıdır. Bu nedenle 25 yaş altında olanların yönetici işlevlerde
bazı eksikliklerinin olması nörobilim (sinirbilim) açısından oldukça normaldir.
Ancak çocuk ve ergenlere yönetici işlevler konusunda etkili rehberlik yapılması
ile yönetici işlevlerde daha iyi olmaları sağlanabilir. Çocuk ve ergenlerdeki yönetici
işlev eksikliklerini anne ve babalar en iyi ev ödevlerinin yapılması sırasında
gözlemlerler. Birçok anne-baba çocuklarının ödevlerini kendilerinin yapmalarını
bekler. Ancak çocukların bunu başarmadaki eksiklikleri velilerde hayal
kırıklığı oluşturur. Hatta ev ödevi konusu evde en önemli akademik stres
kaynaklarından biridir. Ödev yapmak her yönüyle ön lob (prefrontal korteks)
etkinliğidir. Bu bölge çocuk ve ergenlerde henüz gelişmekte olduğundan ödevi
zamanında yapma, dikkatinin dağılmasına engel olma, etkili çalışma
organizasyonu yapma, planlama ve öncelik belirleme konularında güçlüklere neden
olur [10]. Çocuk ve ergenlere yönetici
işlevler konusunda gelişimsel zorluklar yaşadıklarının farkında olarak empatik
ve esnek davranmak önemlidir. Onlara plan yapma, öncelik belirleme, bir işin ne
kadar süreceğini tahmin etme, zamanı doğru kullanma konularında neler
yapabilecekleri konusunda destek sağlamak önemlidir. Bu destek, zaman yönetimi
konusunda başlangıçta neyi nasıl yapacakları, nasıl bir plan yapacakları,
neleri önemli ve öncelikli görecekleri konusunda yoğun bir destek vermek, sonra
yavaş yavaş bu desteği çekerek verilebilir. Bu biçimde sağlanan yetişkin
destekleri, önemli gelişim psikologlarından biri olan Vygostky tarafından
“iskele kurma” yöntemi olarak tanımlanmıştır. Çocuklara zaman yönetimi de dahil
pek çok becerinin öğretiminde kullanılabilecek “iskele kurma” yöntemi; “yapı
iskelesi” veya “bilişsel çıraklık” diye de anılmaktadır. Anne babalara
rehberlik ve müşavirlik edenlerin bu yöntemi kullanmayı önermeleri önemlidir.
Bu tekniğin nasıl kullanılacağından kısaca bahsedecek olur isek; iskele kurma
bir yetişkin desteği ile öğrenmektir. Öğretilecek beceri belirlendikten sonra
başlangıçta yetişkinlerin sağladığı rehberlik ve ipuçları fazladır. Süreçte bu
destek ve ipuçlarının yavaş yavaş geri çekilmesi, yalnızca takıldığı yerlerde
ipucu ve destek sağlanması, en sonunda çocuğun söz konusu beceriyi bağımsız ve
desteksiz bir biçimde yapması önemlidir.
Zaman yönetimi kişiye özgüdür.
Beynimizin hangi yarım küresini baskın olarak kullandığımız ile de ilgilidir.
Sağ ve sol beyin teorisine göre; aynı konu üzerinde bile çalışsalar “sol
beyinli” olarak tanımlanan insanlar bilgiyi doğrusal, analitik kalıplar
kullanarak düşünür. “Sağ beyinli”
insanlar ise yaratıcı, sezgisel süreçler yoluyla düşünür. Zaman yönetiminde
liste, plan yapma, vb. sol beyinli insanların uygulayabildiği zaman yönetimi
becerileri iken çalışma yöntemleri dağınık ve düzensiz olan sağ beyinli
insanlar bunları uygulamakta zorlanır. Zaman yönetimi konusunda verilen genel
öneriler herkeste işe yaramayabilir. Her
şeyden önce bireylerin zamanlarını nasıl kullandıklarını, neye ne kadar zaman
ayırdıklarını analiz etmeleri gereklidir. Zamanı yönetme konusunda kendilerine
özgü yollar bulmalarını önermek daha doğrudur.
Kaynaklar
[1] Arden, J.B. (2017). Barin2Brain: Nörobilimin Psikoterapi
Üzerindeki Dönüştürücü Etkisi. (Çev: Özlem Şimşek). İstanbul: Sola Yayınları.
[2] Battistin, M. (2016). 5,4,3,2,1 Method to Reduce Anxiety.
(https://www.hope-therapy-center.com/single-post/2016/04/06/54321-method-to-reduce-anxiety,
erişim: 21.12.2020)
[3] Brain Smart. (2020). Time Management Training And
Mindfulness. (https://www.oneclearmessage.com/communication-training/brain-smart-time-management/,
erişim: 16.12.2020)
[4] Changeworks. (2020). Braın Based Tıme Management. (https://www.changeworksltd.co.th/course/brain-based-time-management/,
erişim: 12.12.2020)
[5] Daniano, S. (2018). It’s Not About Time Management, It’s
About Mind Management. (https://blog-aboutmybrain-com.cdn.ampproject.org/,
erişim: 10.12.2020).
[6] Kadavy, D. (2015). Mind Management (Not Time Management).
(https://kadavy.medium.com/mind-management-not-time-management-25ebd3a58dc6,
erişim: 20.12.2020)
[7] Kemmis, S. (2019). Procrastination Isn't a Time
Management Problem, It's an Emotional Problem. (https://zapier.com/blog/procrastination-emotion/,
erişim: 11.11.2020)
[8] Kim, A. & Volkova, A. (2019). Time Management and
Organization at BCA. (https://academychronicle.com/5344/lifestyle/time-management-and-organization-at-bca/,
erişim: 20.12.2020)
[9] Leshure, E. (2018). 5-4-3-2-1 Method to Reduce Anxiety.
(https://amindfulemergence.com/5-4-3-2-1-method-to-reduce-anxiety/,
erişim: 21.12.2020)
[10] Miller, L. (2019). Why Homework is an Executive
Function Fiasco. (https://www.classroommatters.com/blog/2019/10/29/why-homework-is-an-executive-function-fiasco,
erişim: 23.12.2020)
[11] Quy, L. (2016). What brain science says about how to
manage your time to be more successful. (https://www.smartbrief.com/original/2016/11/what-brain-science-says-about-how-manage-your-time-be-more-successful,
erişim: 10.10.2020)
[12] Ritschel, C. (2019). How To Ease Anxıety Wıth The
'54321' Mındfulness Trıck. (www.independent.co.uk/life-style/,
erişim: 21.12.2020)
[13] Stonecipher, D. (2019). A Neurohacker’s Guide to Time
Management (How to Use Science to Structure Your Days). (https://www.earlytorise.com/a-neurohackers-guide-to-time-management/,
erişim: 20.12.2020)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder